“04.12.2024 tarih ve 32742 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik’te  Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin Dördüncü maddesi ile 31.01.2024 tarih ve 30318 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişikliklerin iptali talebiyle hazırladığımız dava dilekçesini birazdan Danıştay’a sunmak üzere burada toplanmış bulunmaktayız.

Görme Engelli Evrensel Hukukçular Derneği olarak 2001 yılından bu yana yürüttüğümüz engelli hakları mücadelesinde;, engelli bireylerin insan haklarının hukuk yoluyla sistematik olarak ihlal edildiğine hatta ortadan kaldırıldığına belki de ilk defa tanıklık ettiğimiz olağanüstü günlerden geçmekteyiz. Elbette, biz engelli hukukçular bu hukuksuzluğa asla boyun eğmeyeceğiz.

İptalini talep ettiğimiz yönetmelik hükümleri başta bağımsız yaşama ve topluma dahil olma, mülkiyet, seyahat olmak üzere birçok insan hak ve özgürlüklerimizi ihlal etmenin yanı  sıra,   bazı hükümlerinin iptalini talep ettiğimiz yönetmeliğin ve 27 Aralık 2024 tarihinde yürürlüğe giren 7537 sayılı Kanun ile Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda  yapılan değişikliklerin uygulanması durumunda sağlanmayan erişilebilirlik nedeniyle artık evlerimizden çıkıp işyerlerimize, okullarımıza gidemeyecek, toplumsal hayata dahil olamayacağız. Çünkü; yollar, sokaklar, caddeler, üst geçitler, köprüler,  trafik ışıkları, toplu taşıma araçları kısaca koskoca bir hayat  bizlerin kullanımına uygun dizayn edilmediği, yani erişilebilir olmadığı, yani kapsayıcı olmadığı  için ÖTV muafiyeti getirilmişti. Ne değişti?

Biz  engelli hukukçular olarak bunu sormak istiyoruz; ne değişti? Artık toplu taşıma araçları, yollar, üst geçitler bizlerin de kullanımına uygun hale getirildi yani devletin sorumluluğu olan erişilebilirlik sağlandı da biz mi farkında  değiliz.

İptalini talep ettiğimiz yönetmelik hükümleri, Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’nin mülkiyet, hareket ve seyahat özgürlüğü, bağımsız yaşama ve topluma dahil olma, eşitlik ve ayrımcılık yasağı, erişilebilirlik, yasa önünde eşit tanınma ve kişisel hareketlilik gibi birçok maddesine, bununla birlikte Anayasa’nın  birçok hükmüne de aykırılık teşkil etmektedir.

Çünkü; yapılan değişiklikler ile, özel tüketim vergisinden müstesna olarak iktisap edilen özel tertibatlı araçların bizzat engelli tarafından kullanılması ve söz konusu araçta istisnadan yararlanan engelli bireyin bulunması zorunlu hale getirilmiştir. Özel tertibatlı  olmayan araçların kullanımı ise; sınırlı bir şekilde, araç sahibi engelli bireyin eşi, aynı il sınırlarında ikamet eden birinci derece kan ve kayın hısımları, kardeşleri, vasisi veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü   şeklinde sayılarak; iki kişi ile de kısıtlanmıştır.

Anılan düzenleme ile engelli birey mülkiyetinde bulunan aracını, yakın aile çevresi ile sınırlı olarak kullanabilmektedir. Bu durum, engelli bireyi bağımlı hale getirmekle birlikte, hükümde sayılan kişilerden hiçbirinin olmaması durumunda engelli bireyi ya bu hakkı kullanmaktan vazgeçmek ya da ücret ve sigorta primi gibi ek mali külfetlere neden olacak iş ilişkisine katlanmak zorunda bırakacaktır.

Kaldı ki; engelli bireyin düzenlemede sayılan eş,  ebeveyn, çocuk, kardeş gibi akrabalarının olmaması durumunda, ilgili düzenleme anılan engelli bireylerin dolaylı ayrımcılığa maruz kalmasına neden olacaktır.

Tam tersinden; engelli bireyin eşi, aynı il sınırlarında ikamet eden birinci derece kan ve kayın hısımları, kardeşleri, vasisi olması durumu da yine çok  sınırlı tutulduğundan ve engelli  bireyi aile çeperine tutsak ettiğinden; insan hak ve özgürlüklerine aykırılık teşkil etmektedir.

Türkiye Ortopedik Engelliler Federasyonu'ndan Kritik Kararlar: Engelli Hak Kayıpları Gündemde! Türkiye Ortopedik Engelliler Federasyonu'ndan Kritik Kararlar: Engelli Hak Kayıpları Gündemde!

Engelli birey öznesi ve engellilik olgusu dikkate alınmadan  hazırlanan Yönetmelik hükümlerinin engelli bireylerin hak ve özgürlüklerini ihlal edeceği tartışmasızdır.

Tüm bunların sorumlusu iktidar, hak ve özgürlüklerimizi toplumun diğer bireyleriyle tam ve eşit olarak kullanabilmemiz için özel tedbirler almak bir yana, halihazırda sağlayamadığı eşitlik nedeniyle düzenlemek durumunda kaldığı özel destekleri  tek tek kaldırmaktadır.

Biz engelli hukukçular ise; onlarca dava açmamız gerekse dahi; engelli bireylerin hak ve özgürlüklerini toplumun diğer bireyleriyle tam ve eşit  olarak kullanacağına ve bugün burada hala hukukçular olduğuna olan inancımızla  mücadele etmeye devam edeceğiz.”